Maden deresi, Sakarya’nın Karasu ilçesinin Kuyumculu Köyü yakınlarında yer alan yemyeşil doğanın içinde yer alan doğa güzelliği. Adını Osmanlı zamanında Fransızların işlettiği madenden almaktadır. Burası 4 günlük Kocaeli, Sakarya, Düzce ve Bolu gezimizde konaklayacağımız ilk noktamızdı.
Uzun bir yolculuktan sonra buraya ulaştık. Buraya gelmeden önce birkaç noktamız daha vardı ancak gezi zamanımız Bayram tatiline denk gelmesi sebebiyle birçok nokta tıklım tıklımdı. Bunlardan biride Acarlar Longozu idi. O kalabalığı görünce sadece yanından geçip gittik. Durmadık bile.
Alana ulaşınca çadırımızı kurabileceğimiz güzel sessiz sakin noktalar aramaya başladık. Bulmak kolay olmadı. Alanı bildiğiniz piknikçiler ve günübirlik gelenler istila etmiş gibiydi. Neyseki bungalov evlerin bulunduğu noktada birkaç tur attıktan sonra yer bulabildik. Tatil zamanlarında sessiz sakin yer arıyorsanız sizin için kesinlikle uygun bir yer değil. Ancak akşam vakitlerinde gidip kamp yapabilirsiniz. Sabah kalabalık doluşmaya başladığı zaman da ya gizli kuytu köşelere sıvışırsınız veya alandan ayrılırsınız.
Kurulduğumuz alan fındık ağaçlarının altında yer alan yakınında çeşme bulunan güzel sessiz bir noktaydı. Daha çok alanda akmpçılar olduğu için pek piknikçi gelmiyordu. Ancak kampçılar sağolsun pek sessiz değildi 🙂 Bizim gibi erken yatıp erken kalkanlar için biraz sıkıntı olabiliyor bu durumlar. Neyse güzel ve rahat bir gece geçirdik diyebiliriz.
Daha önceki kamplarımızda ışık problemlerimiz oluyordu. Bu nedenle güneş enerji panelli 3lü led ampullu sistem aldım. Müthiş bir ışık veriyor ve evinizde gibi ortalık aydınlanıyor. Belki daha sonraki zamanlarda inceleme yazısı veya videosu çekebilirim. Bu ışıklandırma sayesinde akşam yemeğimizi bile sorunsuz bir şekilde yiyerek keyif yapabildik.
Gelelim diğer önemli bir noktaya. Tuvaletler; alanda bulunan insan kalabalığından dolayı bazıları tıkanmış, taşmış ve kullanım için çok uygun değildi. Bakkalın bulunduğu alandakini kullanabilirsiniz. Tabi ücret karşılığında. Gece malum fazla kişi olmadığı için sıra beklemek zorunda da kalmazsınız. Ayrıca bakkal diyebileceğimiz kısımda çoğu ihtiyacınıza cevap bulabilirsiniz. Kalmamış olsa bile telefon ile köyden sipariş ettirebiliyorsunuz. Çok hızlı olmasa bile getirebiliyorlar.
Alan geniş ve birçok kamp ve piknik alanı bulma imkanınız mevcut. Biz ilk defa geldiğimiz için ve çevreyi çok fazla bilmediğimiz için noktalardan birine giriş yaptık. Alanda birden fazla nokta olduğunu unutmayın ve çevreyi iyice tanıdıktan sonra kalma yeri olarak sonradan karar verin. Tabi alan büyük olunca keşfetmeside uzun sürebiliyor. Sabah kimsecikler yokken gezmek en güzeli. Bende öyle yaptım ve alanı kısaca bir dolaştım.
Gelelim şelaleye. Şelaleye alana ulaştığınız gibi kolay gidemiyorsunuz. Araçla ulaşım yok. Yürümek zorundasınız. Yürüme mesafesi uzun ve ancak iki yoldan gidebilirsiniz. Biri eski madencilerin kullandığı biraz tehlikeli olan yol veya dere yatağı ve çevresi. Madencilerin kullandıkları yolu kullanmak çocuklu aileler için tehlikeli olabilir. Dar ve yüksek bir alan olduğu için ve kalabalık zamanlarda gidiş geliş yönünde hareket olabildiğinden dolayı dikkatli olmakta fayda var. Dere yatağından giderseniz biraz ıslanmanız gerekebilir. Ama en güzel ulaşım burası. Kış dönemlerinde suyun debisinin fazla olduğunu varsayarsak dere yatağı tehlikeli olabilir. Şelale eski madencilerin yaptıkları yüksekçe bir duvarın bulunduğu yerden suyun akması ile oluşmuş güzel bir nokta. Gidip görürseniz güzel olur.
Hangi dönemde gidilmeli derseniz benim tavsiyem bahar veya sonbahar dönemleri. Bahar dönemlerinde suyun debisi gerçekten yüksek olucaktır ve size görsel şölen sunabilir. Birde daha sakin olur. Huzur bulursunuz.