YediGöller gezimiz sanırım hiç unutamayacağımız bir gezi oldu. Birkaç günlük çıktığımız yolculuğumuzda ilk günler gerçekten çok güzel geçti. Keşfetmeyi ve gezmeyi planladığımız her noktayı sanki elimizle koymuş gibi bulmuştuk. Yedigöllere öğlen gibi yada en geç öğleden sonra iki gibi varmayı planlıyorduk ama işler planladığımız gibi gitmedi.
Daha önce izlediğim gezi programlarında ve okuduğum yazılarda Yığılca tarafından ulaşımın kolay olduğu idi. Hem benimde orada görmek istediğim doğal güzelliğe sahip yerler vardı. Hasanlar barajına kadar herşey güzel gidiyordu. Ne olduysa ondan sonra oldu.
Navigasyonun normal asfalt yol dururken bizi kestirme diye tarlalık ve yol olmayan yerlere sokması bizi biraz şüphelendirdi ama buraları bilmediğimiz için güvenmekten başka çaremiz yoktu :). İlk hayal kırıklığımız aradığımız noktaya vardığımızda ve hedefinize ulaştınız sesini duyduğumuzda oldu. Hedefimize ulaşmıştık ama ne hedef 🙂 Dağların arasında bir yer. Etrafta hiçbirşey yok 🙂 manzarası güzel ama aradığımız şelale yok.
Ararken öğlen olmuştu ve ne yapalım yedigöllere gidelim diye rotayı girdik ama navigasyon bu sefer 180 km gibi bir uzaklık gösteriyor. Ben hiç bu kadar uzaklık hesaplamamıştım dedim ve google navigasyona soralım dedik ve bizi 60 km sonra ulaştıracağını bildirdi 🙂
Neyse ilk etapta yol güzel görünüyor biraz gittik ama yol iyice bozuldu. Neyse ileride düzelir dedim ama nafile. Gidiyoruz gidiyoruz artık etrafta köyde kalmadı. İyice dağların ve uçurumların yanından gitmeye başladık. Tomtom zaten yol göstermiyor 🙂 google ile gidiyoruz. 35 km gittikten sonra yolda bir araçla karşılaştık. Adam durdu bizde durduk. Hayırdır abi nereye dedi. Bende yedigöller, yol nasıl dedim. Bana bu deli herhalde der gibi bakarak abi daha yolun yarısına gelmişsiniz bu kadar daha yolunuz var dedi. İlerisi daha da bozuk dedi.
Ben düşünmeye başladım geri dönsem bi dert dönmesem bi dert. Ama bu araçla gidersiniz yine de dikkatli gidin, karşınıza kamyon çıkabilir dedi. Yol tek şerit, taşlık ve bir tarafıda uçurum. Neyse biz devam edelim dedik. Artık hiçbir yaşam emaresi görmüyoruz :). Yolda kalsak ne telefon çekiyor ne de sığınacak biryer var.
Bazı yerlerde yollar ayrılıyor, hangi yöne dönücez diye birbirimize bakıyoruz. Acaba diğer yön kestirme olurmu daha düzgün yola çıkarırmı diye, ama güvenemiyoruz. Neyse uzun bi yolculuktan sonra evler görünmeye başladı ve yolda ağaç kesen ormancılara rastlayınca sevindik. Ormancılara sorduk ileride yol nasıl diye. Yolun az ileride düzeldiğini ve asfalta çıktığını söylediklerinde gerçekten mutlu olduk.
Tabi saat 5 civarlarına geldi. Yeni yapılan yol gerçekten güzel ama dikkatli gitmekte fayda var. Çok virajlı ve uçurum. Zorlu ve uzun süren bir yol bulma macerasından sonra yedigöllere 6 gibi ulaştık. Kapıya vardığımızda bekçi bize mesainin bittiğini söyledi. Peki dedim ne yapıcaz giremicezmi; girin gezin dedi. Yani sonunda beleş girmiş olduk. 🙂
Yedigöller adından anlaşılacağı üzere yedi adet gölden oluşuyor. Dört tanesi hemen girişte yer alıyor. Bunlar Nazlıgöl, İncegöl, Sazlıgöl ve Kurugöl. Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl daha aşağıda yer alıyor ve araçla gidebiliyorsunuz.
Alanda sabah çıkıp akşama kadar gezebileceğiniz parkurlar mevcut. Tabi biz geç ulaştığımız için hızlıca gezdik. Buraya sonbaharda gelmenizi tavsiye ederim. Bütün renkleri görebileceğiniz bir dönemde.
Gece kalalım diye düşündük ama yanımızda uyku tulumumuz yoktu ve çocuklarda olduğu için ve üşürler diye kalmaya sıcak bakmadık. Alanda çoğu imkan mevcut; tuvalet, su, mescid, piknik alanı, misafir evleri. Misafir evlerinde kalmak ücretli ve daha önceden yer ayırtmanız gerekiyor. Burayla ilgili çok fazla bilgi vermiyorum, gitmediyseniz erken saatlerde gidin ve keşfedin.
İyi güzel gezdik ama ne taraftan gidicektik. Buraya iki taraftan geliş var. Bolu tarafı ve Ankara tarafı. Yine internette okuduğum yazılarda Ankara tarafındaki yolun güzel olduğuydu. Neyse bizde gidelim dedik. Bir insan iki defa yanılır mı arkadaş :). Bu yolda berbat.
Yedigöllere Nasıl Gidilir?
Bunca maceradan sonra siz siz olun Düzce tarafından ve Mengen tarafından Yedigöllere ulaşmaya çalışmayın. Kesinlikle Bolu içinden ulaşılan yolu kullanın. Diğer yollar kötü demiyorum, manzarası güzel, doğa içinden yavaş yavaş gidiyorsunuz ama gerçekten çok zaman alıyor. Araca bir okadar toz toprak doluyor. Kesinlikle Bolu içinden geçen yolu kullanın. Biz üç yoluda kullanmış olduk. İleride bu yollar yapılırmı bilmiyorum ama gerçekten çok bozuk.
Koordinatlar:
Yedigöller: 40.937518, 31.740843