Uzun bir Ege rotasından sonra ve Ramazan ayının başlamasıyla birlikte sanki gezilere biraz ara vermiş gibi olduk. Sadece sebeplerimiz bunlar değil tabi. Havaların sürekli yağmurlu gitmesi ve doğanın iyice yemyeşil olması insanı heyecanlandırmıyor değil. Yine oturduk nereye gitsek ne yapsak diye düşünürken doğada bir iftar organizasyonu yapalım dedik. Tabi sürekli farklı yerler görme isteğimiz olduğu için kısa mesafelerde yer bulmak da zor oluyor.
Az gittiğimiz ve sadece genel keşif yaptığımız bir yer olan Kırklareli/Kofçaz taraflarında yer arayışına başladım. Kayalı barajını oluşturan derelerin etrafında olan ve aynı zamanda yeşilliği bol pek kimsenin gitmeyeceği yerleri araştırmaya başladım. Yeri belirlemiştim ve artık orada bizi nelerin beklediğini görmek kalmıştı. Tabi her zaman görmeyi hayal ettiğiniz manzara ile gördüğünüz manzara bir olmayabiliyor. Nasip deyip yola çıktık.
Daha önceden buralardan geçmiştim hatta birkaç yerle ilgili keşif bile yapmıştım ama en güzel yerlerini sanırım yeni yeni keşfetmeye başlıyorum. Yolun bir yerinde Yamaç Paraşütü Alanı gibi bir yazı okuduk ve bir bakalım nasıl bir yermiş belki paraşütçülere denk geliriz dedik ve yola girdik. Burasının bilgilerini en alt kısımda sizlerle paylaşıcam. Yolu güzeldi ama tek sıkıntı yolun bol tozlu olması. Ama tepeye vardığınızda ve o manzara ile karşılaştığınızda herşeye değiyor. Tepeye mesafe yaklaşık 3km. Burası her yere hakim bir tepe. Manzara mükemmel. Yakınlarda iseniz gidip gözle görülmesi gereken bir yer. Ha unutmadan alanda tuvaletten başka birşey yok.
Hem manevi ihtiyaçlar hem de diğer ihtiyaçlar için yol üzerinde bulunan Elmacık Köyüne uğradık. Zaten rotamızın üzerindeki tek köydü diyebiliriz. Tabi Kırklareliden sonra. Burası gerçekten çok güzel bir köy. Özellikle Camiisini çok beğendik. Uzun zamandır bir köy camiisinde etrafın bu kadar temiz ve güzel olduğunu, tuvaletlerinin bu kadar temiz ve düzenli olduğunu hatta ufak birde kütüphanenin olduğunu görüyorum. Camiilerin insana huzur veren yerler olduğunu burda görebilirsiniz. İnşallah bu şekilde olmaya devam eder. Dönerken tekrar uğradık ve insanları da gerçekten çok cana yakınlar.
Fazla zaman kaybetmeden yola tekrar koyulduk. Yol manzaraları gerçekten güzel. Daha önceden de bu yoldan geçmiştim ama ya o zamanlar bu kadar dikkatli bakmadım ya da bu kadar yeşili bol değildi. Her gördüğümüz güzel yerde durmaya kalksak sanırım iftar için yeterli zaman kalmazdı. Aaa burası da çok güzelmiş diye diye gittik.
Gideceğimiz yerde neyle karşılaşacağımı bilmediğim için yol üzerinde bazı yerleri gözüme kestirdim. Eğer gidipte hüzünlü bir son olursa hemen yakın mesafe ve yol üzerinde bir yerde iftarımızı yaparız dedim. Neyse heyecanlı bir şekilde gidiyoruz. İnsan bazı yerlere ilk defa gidince biraz güvensiz gidiyor. Okadar yol gidiyorsun ve sonu hüsran korkusu oluyor. Bazen yol var görüyorsun ama bi gidiyorsun ulaşamadan yolun sonu gelmiş oluyor. Neyse yol güzel ve gidiyoruz. Etrafta gündöndü tarlaları var. Keşke büyümüş olsalar onların arasında gitmek ayrı güzel olurdu.
Normal tarla yolu devam ediyor ve biryerden sonra her tarafın otlarla kaplandığı bir yola girmek gerekti. Acaba dedim önden bi yürüyüş yapsak da sonra mı araçla gitsek derken hadi hadi araçla gidelim gidemezsek döneriz bu kadar yol yürünürmü dediler daldık çimlerin arasına. Ama çimlerin boyu araba kadar gidiyoruz ama nereye bizde bilmiyoruz. Neyse sonunda bir yere vardık.
Etraf yemyeşil. Otlar insan boyunda. Kimsenin buralara gelmediği belli. Hemen yanı başında akan tertemiz dere. Tamda istediğimiz gibi biryer. Diğer rotalarımda eğer okuduysanız kimsenin gitmediği yerlere gitmeyi seviyoruz. herkesin bildiği yerler çok fazla ilgimizi çekmiyor. Kalabalık yerlere daha çok sakin dönemlerinde gitmeyi seviyoruz. Doğaya gürültü dinlemek için değil, kafa dinlemek ve huzur bulmak için çıkmak gerek.
Biz gittiğimiz yere varır varmaz hemen yerleşmiyoruz. Alanı güzelce tarıyoruz ve geziyoruz. Alanda bulabileceğimiz en güzel yeri bulup oraya yerleşiyoruz. Örneğin aracımız nereye ulaşabilir. Eğer gece kalıcaksak güneşi gören ve hemen karanlık olmayacak biryer olması, su kenarı veya suya en kolay ulaşabileceğimiz yer olması gibi. Alan hakkında çok şey söylemeye gerek yok. Gerçekten mükemmel bir yer.
Bu dere etrafında çok güzel rotalar oluşturulabilir. Yürüyüş için birebir ve manzaralar mükemmel. Dere kayalı barajına ulaşıyor. Oraya doğru rota oluşturmak mümkün veya Kofçaz yönüne doğru. Rota işi tamamen size kalmış. Doğal kamp alanı için biçilmiş kaftan. Etrafta biraz temizlik yaptıktan sonra çadır için yer açabilirsiniz. Dediğim gibi otların boyu nerdeyse insan boyunda. Etrafta gördüğüm oyuklar geceleri hayvanların buralara indiği izlenimi verdi. Dikkatli olmakta vayda var.
Nasıl Gidilir?
Yamaç paraşütü alanına Kadıköy kavşağını geçtiktan sonra yol kenarında Paraşüt alanı tabelasını gördüğünüz yerden yolu takip ederek ulaşabilirsiniz. Zaten patika yola girdiğinizde alana ulaşana kadar yol kenarlarında bulunan lambaları takip etmeniz yeterli olucaktır. Yol zaten mıcırlı. Mıcırlı yolu takip edin. Kofçazdaki dere kenarındaki alana ulaşmak biraz dikkat istiyor. Kofçaza girmeden köprüyü geçtikten sonra hemen sola dönüp bo yolu belli bir noktaya kadar takip ediyorsunuz. Bir yerden sonra tarla yoluna girip aşağıda belirttiğim noktaya kadar haritayı takip ederek gidebilirsiniz.
Koordinatlar:
Yamaç Paraşütü Patika Yol Girişi: 41.858674, 27.174579
Elmacık Köyü Camii: 41.896805, 27.179116
Yol Üzeri Piknik Alanı 1: 41.920610, 27.166410
Yol Üzeri Piknik Alanı 2 : 41.927642, 27.160662
Tarla Yolu Giriş Noktası: 41.928328, 27.139149
Dere Kenarı: 41.917224, 27.118968
Koordinat kullanımını görmek için tıklayınız!